Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, fındık fiyatının belirlenmesinde aynı oyunun oynandığını söyleyerek, “Artık yerli ve yabancı ihracatçıların ve iktidarın her nefes alıp vermesinden yeni planladıklarını anlıyoruz. TMO fındık satışı yapıyor, fiyat ortada. Her yıl TMO’nun fındık sattığı fiyatın biraz üzerinde yeni sezonun alım fiyatı açıklanıyor. Ayaklı gazeteler sokaklarda algı operasyonu yapıyor. Belirledikleri fiyatı normalleştirilerek kabul edilmesi şartları yaratılıyor. Fındığın maliyetinin, enflasyonun, geçim endeksinin belirlenmesi yapılmadan kafadan bir fiyat istemek ticaret hukukuna uygun değil. Neye göre 100 TL ya da diğer fiyatlar. Geçen yıl olduğu gibi maliyetin altında fiyat açıklama hazırlığı var. TMO, buğday, arpa, yulaf için yeterli fiyat vermemesi yanında, randevu da vermeyerek üreticilerin ürünlerini tüccara daha da ucuza satmaya mahkum etti. TMO, buğday üreticilerine yaptığını fındık üreticilerine de yapabilir.” dedi.
Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar
Poyraz, açıklamasında, "700 binle 800 bin arasında birbiriyle çelişen rekolte açıklaması yapıyorlar. Her yıl rekolte üzerinden bir fiyat baskılaması yapılıyor. Ancak açıklanan rekolte hiç tutmuyor. Şimdi de iktidarın TMO aracılığıyla 75-80 arası fiyat açıklayacağı söylentisi yayılıyor. İhracatçılar ve tüccarlar da 70 TL fiyatla sezonu açmak istiyorlar. Emek Partisi olarak dediğimiz gibi üretici köylünün emeğini ve ürününü ucuza kapatmak için kapalı kapılar arkasında nelerin konuşulduğunu da tahmin ediyoruz. Fındık fiyatlarını belirleme yöntemi doğru değil. Burada amaç, üreticiyi topraklarında uzaklaştırmak ve sözleşmeli tarıma teslim olmalarını sağlamaktır.” dedi.
Sözleşmeli tarım şirket egemenliğidir
Fındığa düşük fiyat verilmesiyle üreticilerin tarımdan uzaklaştırılmak istendiğini vurgulayan Poyraz, “Fındığa değeri verilmiyor. Maliyeti bile karşılayamayan üretici köylünün tarımdan umudunu kesmesi isteniyor. Böylece üretici köylü fındık bahçesini şirketlere “sözleşme” ile devretmesi sağlanacak. Şirket kendisi için yeterli fındık bahçesi elde ettiğini söyleyerek üretici köylüyü tedirgin edip fındığı istediği fiyattan almaya zorlayacak. Üretici köylüler için; ürünü, emeği, geleceği için birlikte mücadele etmelerinden başka yol yok. Sessiz kalmak, umutsuz olmak yerli ve yabancı tarım ve gıda tekellerinin amacına ulaşmasını kolaylaştıracaktır. Bir olalım, kazanalım. Üretici köylüleri Emek Partisi’ne katılmaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz.” dedi.
